Velayet Davasında SİR Raporunun (Sosyal İnceleme Raporu) Rolü ve Hukuki Niteliği
Giriş
Velayet davaları, çocuğun en temel hakkı olan “üstün yararın” korunmasına odaklanan, hassas ve çok yönlü değerlendirme gerektiren özel nitelikli hukuk davalarıdır. Bu tür davalarda, mahkemelerin adil ve isabetli bir karar verebilmesi için yalnızca tarafların beyanları ve yazılı belgeler yeterli görülmemekte; çocuğun psikolojik, sosyal ve gelişimsel yönleri de dikkate alınmaktadır. İşte bu noktada, Sosyal İnceleme Raporu (SİR) devreye girer. Velayet davasında SİR raporu, çocuğun yaşam koşulları, ebeveynlerin bakım yeterliliği ve çocuğun menfaatine uygun ortamın belirlenmesinde mahkemeye objektif veri sunan bir rehber niteliğindedir.
SİR Raporu Nedir?
Sosyal İnceleme Raporu (SİR), velayet, kişisel ilişki kurulması, nafaka, evlat edinme gibi çocukla ilgili hukuki uyuşmazlıklarda mahkeme kararıyla hazırlanmasına karar verilen, taraflar ve çocuk hakkında uzman görüşü içeren bir belgedir. Bu rapor, genellikle Aile Mahkemesi tarafından görevlendirilen sosyal hizmet uzmanı, psikolog veya pedagog tarafından hazırlanır.
Raporun temel amacı, dava konusu olayla ilgili olarak çocuğun sosyal çevresi, psikolojik durumu, ebeveynlerin çocukla ilişkisi, maddi ve manevi bakım kapasiteleri gibi çok yönlü verileri toplamak ve bunları bilimsel bir analizle mahkemeye sunmaktır.
SİR Raporu Hangi Hallerde İstenir?
Türk Medeni Kanunu ve Aile Mahkemelerinin kuruluşunu düzenleyen 4787 sayılı Kanun çerçevesinde, aşağıdaki durumlarda SİR raporu talep edilmesi mümkündür:
-
Boşanma davalarında çocukların velayetine ilişkin karar verileceği zaman
-
Velayetin değiştirilmesi taleplerinde
-
Çocukla kişisel ilişki kurulması veya bu ilişkinin kaldırılması/engellenmesi hallerinde
-
Evlat edinme ya da vasi atanması gibi özel durumlarda
-
Çocuğun istismar veya ihmal edildiği iddialarının bulunduğu durumlarda
Özellikle çocuğun velayetiyle ilgili uyuşmazlıklarda, mahkeme resen ya da tarafların talebi üzerine SİR raporunu istemektedir. Uygulamada, hâkimler çoğunlukla çocuğun psikolojik durumu hakkında objektif ve uzman görüşüne ihtiyaç duyduklarında SİR raporuna başvururlar.
SİR Raporu Kim Tarafından Hazırlanır?
SİR raporu, genellikle Aile Mahkemesi nezdinde görevli Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü (ADSHM) kapsamında çalışan sosyal hizmet uzmanları veya psikologlar tarafından hazırlanır. Bu kişiler mahkemenin yetkilendirmesiyle, dava dosyasını inceleyerek ve taraflarla görüşerek raporlarını oluştururlar.
Hazırlık sürecinde aşağıdaki adımlar izlenir:
-
Dosya İncelemesi: Uzman, dava dosyasını inceleyerek tarafların beyanlarını, varsa tanık ifadelerini, daha önceki kararları gözden geçirir.
-
Görüşmeler ve Gözlem: Anne, baba ve çocukla bireysel görüşmeler yapılır. Çocuğun yaşam koşulları ev ziyaretleri ile gözlemlenebilir.
-
Sosyolojik ve Psikolojik Değerlendirme: Tarafların ebeveynlik becerileri, çocukla ilişkileri, psikososyal yapıları değerlendirilir.
-
Sonuç ve Öneriler: Uzman, toplanan verileri analiz ederek, çocuğun yararı açısından hangi ebeveynin daha uygun olduğu konusunda mahkemeye öneri sunar.
SİR Raporunun Hukuki Niteliği
SİR raporu, doğrudan bağlayıcı bir delil değil; ancak mahkemenin karar vermesine yardımcı olan bilimsel içerikli bir uzman görüşüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesi gereğince hâkim, çocuğun üstün yararını gözetmek zorundadır ve bunu sağlamak için uzman görüşlerinden faydalanabilir.
Yargıtay içtihatlarında da vurgulandığı üzere, SİR raporu mahkemeyi bağlamaz, ancak mahkemenin kararına dayanak oluşturabilir. Mahkeme, SİR raporunu dikkate almak zorundadır; fakat başka delillerle birlikte değerlendirme yaparak farklı bir sonuca da varabilir. Eğer mahkeme, rapordaki önerilerden farklı bir karar verecekse, bu tercihini gerekçelendirmek zorundadır.
Uygulamada SİR Raporunun Etkisi
Velayet davalarında SİR raporu çoğu zaman belirleyici rol oynar. Çünkü bu rapor, ebeveynlerin çocukla ilişkisini, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını, ev ortamını ve sosyal çevresini detaylı biçimde yansıtır. Örneğin:
-
Çocuğun annesiyle daha güçlü duygusal bağ kurduğu ve bakım açısından annenin daha yeterli olduğu tespit edilirse, rapor velayetin anneye verilmesini önerebilir.
-
Baba ile yaşayan çocuğun ev ortamında ciddi düzensizlik, ilgisizlik veya şiddet gözlemlenirse, velayetin değiştirilmesi tavsiye edilebilir.
-
Çocuğun kendi beyanı, oyun terapisi gibi gözlemler yoluyla değerlendirilerek psikolojik baskı altında olup olmadığı anlaşılabilir.
Yargıtay Kararları Işığında SİR Raporu
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ve 1. Hukuk Dairesi, SİR raporlarının karar sürecindeki önemini birçok kararında açıkça ortaya koymuştur. Örnek olarak:
-
Yargıtay 2. HD, 2020/2781 E., 2020/5366 K. sayılı kararı: “Velayet düzenlemesinde çocuğun yararı ön planda olup, bu hususun tespitinde sosyal inceleme raporunun dikkate alınması gerekir.”
-
Yargıtay 1. HD, 2019/3412 E., 2019/5784 K. sayılı kararı: “Mahkeme, çocuğun sosyal çevresini, ebeveyn ilişkilerini, psikolojik durumunu SİR raporu ile değerlendirmeden hüküm kuramaz.”
Bu içtihatlar göstermektedir ki, mahkemeler velayetle ilgili kararlarını verirken çocuğun bireysel ihtiyaçlarına odaklanan ve tarafsız olarak hazırlanmış SİR raporlarına büyük önem vermektedir.
SİR Raporuna İtiraz Edilebilir mi?
Evet. SİR raporu her ne kadar uzmanlar tarafından hazırlanmış olsa da, hatalı, eksik veya taraflı olduğu düşünülüyorsa itiraz edilebilir. Taraflar rapordaki tespitlerin gerçeği yansıtmadığını, çocuğun yüksek yararına aykırı olduğunu düşünürse;
-
Mahkemeden ek rapor alınmasını,
-
Raporu hazırlayan uzmanla duruşmada yüzleştirilmesini,
-
Yeni bir sosyal hizmet uzmanı tayin edilmesini talep edebilir.
Ayrıca uzman görüşüne karşılık, kendi seçecekleri uzmanlardan da görüş raporu (özel bilirkişi raporu) alarak dosyaya sunabilirler.
SİR Raporu ve Ortak Velayet
SİR raporları, ortak velayet talepleri bakımından da önemli bir rol oynar. Eğer taraflar anlaşmalı boşanma protokolüyle ortak velayet istiyor ve bu talep çocuğun menfaatine uygun bulunuyorsa, SİR raporuyla bu durum desteklenebilir. Mahkeme, her iki ebeveynin çocuğun gelişimi açısından yeterli olup olmadığını, ortak velayet için gerekli iş birliğini sağlayıp sağlayamayacaklarını bu raporla değerlendirebilir.
Sonuç
Sosyal İnceleme Raporu (SİR), velayet davalarında çocuğun yüksek yararının tespiti açısından en etkili araçlardan biridir. Her ne kadar bağlayıcı bir yargı kararı olmasa da, mahkemelerin karar verirken dayandığı bilimsel, sosyal ve psikolojik değerlendirmeleri içerir.
Taraflar açısından SİR raporu, sadece bir belge değil, çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi ile ilgili kanıt sunan bir rehberdir. Bu nedenle, velayet davası açmadan önce veya süreç içinde tarafların, çocuklarıyla kurdukları ilişkiyi gözden geçirmeleri, gerektiğinde uzman desteği almaları ve mahkemeye objektif kanıtlar sunmaları oldukça önemlidir.
SİR raporuna hazırlanırken, tarafların dürüst, açık ve iş birliğine yatkın olması; çocuğun üstün yararının her şeyin üzerinde tutulması gerekir. Çünkü unutulmamalıdır ki, velayet davalarının merkezinde taraflar değil, bir çocuğun geleceği vardır. Bu raporların muhakkak alanında uzman avukatlar tarafından incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.